-
1 have (sth) on the tip of one's tongue
dilinin ucunda olmakEnglish to Turkish dictionary > have (sth) on the tip of one's tongue
-
2 вертеться
dönmek; yana dönmek; hık mık etmek* * *1) ( вращаться) dönmek2) ( ворочаться с боку на бок) (bir) yandan (bir) yana dönmek; kurtlanmak ( ёрзать)не верти́сь! (ребёнку) — doğru otur!
соба́ка верте́лась у нас под нога́ми — köpek ayak ucumuzda dolanıyordu
3) перен., в соч.мы́сли его́ верте́лись вокру́г одного́ и того́ же вопро́са — fikirleri dönüp dolaşıp hep aynı soruna geliyordu
разгово́р верте́лся вокру́г де́нег — konuşma para çevresinde dönüyordu
4) прост. ( увиливать) hık mık etmekне верти́сь, говори́ пра́вду! — hık mık etme, doğrusunu söyle!
••верте́ться на языке́ (об усилии вспомнить что-л.) — dilinin ucunda olmak
как ни верти́сь — ne yapsan ne etsen
-
3 be on the tip of one's tongue
(to be almost, but usually not, spoken or said: Her name is on the tip of my tongue (= I can't quite remember it); It was on the tip of my tongue to tell him (= I almost told him).) dilinin ucunda olmak
См. также в других словарях:
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük